Kayısıda ilkbahar uyarısı
Kayısı ağaçlarında ilkbahar ilaçlama programı ile ilgili yazılı açıklamada bulunan Malatya İl Tarım ve Orman Müdürü Tahir Macit, kayısı ağaçlarında her yıl görülen hastalık ve zararlılarla bilinçli ve etkili mücadele yapılması gerektiğini söyledi.
Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, kayısı ağaçlarında görülen hastalıklarla ilkbahar döneminde yapılacak mücadele konusunda üreticileri uyardı. Macit'in, konuya ilişkin açıklaması şöyle: "Dünyaca tanınmış ve milli ekonomiye katkısı olan kayısı ilimiz çiftçilerinin en önemli gelir kaynağını teşkil etmektedir. Kayısı ağaçlarında her yıl görülen hastalık ve zararlılarla bilinçli ve etkili mücadele yapmak gerekir. İlkbaharda Yaprak Delen (çil), Bakteriyel Kanser Zamklanma Hastalığı ve Monilya hastalığına karşı koruyucu olarak mücadele yapılmalıdır. Mücadeleye pembe tomurcuk döneminde başlanmalıdır.
Hastalıklar ve tanınması
Yaprak delen (çil) hastalığı: Yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dallarda zarar yapar. Yaprak üzerinde yağ lekesi şeklinde başlar, zamanla kenarları kırmızımtırak, orta kısımları koyu kahverengine dönüşür. Yaprak saçma ile delinmiş gibi bir hal alır. Meyve üzerinde de aynı şekilde lekeler oluşur. Sürgünler üzerinde ise yuvarlak, kahverengi – kırmızı renkte lekeler meydana gelir. Bu hastalıktan dolayı % 20-60 verim kaybı olur. Kayısı da görülen ve ekonomik açıdan en çok zarar veren hastalıklardan biridir.
Monilya (mumya) hastalığı: Sert çekirdekli meyvelerde çiçek Monilyası (Monilinia laxa) kayısı, şeftali, kiraz, erik, vişne ve bademde önemli kayıplara yol açabilen bir fungal hastalıktır. Hastalık etmeni konukçu bitkinin özellikle çiçek, çiçek sapı, sürgün ve en son olarak ta meyveleri hastalandırır. İlkbahar aylarında püstüller ve spor kitleleri halinde çevreye yayılır. Nemli havalarda çiçekler üzerinde spor kitleleri gözle görülebilirken, enfeksiyona uğramış çiçekler kahverengi bir renk alır. İlerleyen zamanlarda ise hasta çiçekler çiçek sapları üzerinde kıvrılıp kuruyarak zamk akıntısı ile birlikte dallar üzerinde asılı kalır. Hastalık etmeni çiçekten sonra çiçek sapından sürgün ve dallara en son olarak ta meyveyi hastalandırır. Hastalık ince sürgünlerin tamamen kurumasına, kalın sürgünlerde ve dallarda ise kanser yaraları oluşmasına ve dalların uçtan geriye doğru kurumasına yol açar. Yağışlı ve nemli hava koşullarında kanser yaraları üzerinde zamklama da görülür.
Bakteriyel kanser ve zamklanma hastalığı: Hastalığın en tipik belirtisi zamk akıntısı ile birlikte görülen kanser oluşumudur. Yapraktaki lekeler küçük, yuvarlak veya şekilsizdir. Başlangıçta soluk yeşil yağ lekesi görünüşte sonra rengi açık kahve veya kirli beyaza dönüşmektedir. Sürgünde oluşan lekeler kaldırılınca alttaki odun dokunun öldüğü görülür. 2-3 yıl içinde ağaçlar çalılaşır, verimde düşüş olur.
Tomurcuk tırtılı zararlısı: Tomurcukların kabarma döneminde genellikle meyve tomurcuklarını yandan delerek tomurcuğun içi ile beslenir. Giriş deliğinin etrafındaki pislik ve hafif ağ örtülü oluşu ile tanınır. Çiçekte beslendikten sonra ipeğimsi iple birbirine bağladıkları birkaç yaprak arasında beslenirler.
Hastalıklarla Mücadele
Hastalıklarla mücadele konusunda yapılması gerekenleri anlatan Macit, "Kültürel önlemler: İlkbaharda hastalıklı tomurcukları bulunduran ve kanser yaraları bulunan dallar sağlam kısımdan budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Mumyalaşarak ağaç üzerinde kalmış meyveler toplanıp uygun bir yere gömülerek yok edilmelidir. Sulama, gübreleme, toprak işleme ve budama, iyi bir havalanma ve ağacın kuvvetli gelişmesini sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Budama aletleri %10 luk sodyum hipoklorite (çamaşır suyu) daldırılarak dezenfekte edilmelidir" dedi.
Kimyasalla mücadele
Macit, kimyasal mücadele ile ilgili bilgiler şu bilgileri paylaştı; "Yaprak Delen (çil) Hastalığı için 1.İlaçlama sonbaharda yaprak dökümünden sonra yapılır. 2. ilaçlama ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde % 1 lik bordo bulamacı veya Bakırlı Fungusitlerden biri ile ağacın her tarafı ıslatılacak şekilde ilaçlanmalıdır. 3.ilaçlama ise meyvelerde çanak yaprak ve erkek organ tablası meyvenin ucuna sıyrılırken (kürkü sıyırma döneminde) ruhsatlı fungusitlerden biri ile yapılmalıdır. Bakteriyel Kanser ve Zamklanma Hastalığı için ilkbaharda pembe tomurcuk döneminde % 1 lük bordo bulamacı ile ağacın her tarafı ıslatılacak şekilde ilaçlanmalıdır. Monilya hastalığı için 1. İlaçlama Çiçeklenme başlangıcında (%5-10 çiçekte), 2. İlaçlama tam çiçeklenmede (%90-100 çiçekte) organik fungusitlerden biri ile yapılmalıdır. Tomurcuk tırtılı zararlısı için ağaçların değişik yönlerinde 100 tomurcuk kontrol edilir. 10–15 tomurcuk tırtılı görülürse ruhsatlı insektisit kullanılır. Zararlı yoksa veya 10 tomurcuk tırtılından az ise ilaçlama yapılmamalıdır" diye konuştu.
İklim değişimi hastalıkları tetiklemekte
Macit son olarak şu uyarıda bulundu; "Bakanlığımızın teknik talimatında belirtildiği üzere kayısı bahçelerinde görülen Monilya hastalığına karşı çiçeklerin %5-10 açtığında 1. İlaçlama, çiçeklerin %90-100'ü açtığında 2. İlaçlama yapılması gerekir. Ancak üreticilerimiz bazen ekonomik bazen de iş yoğunluğu nedeniyle tek ilaçlama yapmaktadırlar. İlimizde içinde bulunduğumuz Şubat-mart ayları nem ve sıcaklık değerleri açısında büyük değişiklik gösterebilmektedir. İklimde yaşanabilecek hızlı değişim meyve bahçelerinde görülen hastalıkları tetiklemektedir. Bundan dolayı üreticilerimizin kayısı bahçelerinde Çiçek Monilyası hastalığının olmaması için mutlaka 2 defa, zamanında ve her yıl kullandıkları ilaçları değiştirerek kayısıya ruhsatlı bir kimyasal preparatla ilaçlama yapmaları büyük önem arz etmektedir. Yine aynı şekilde meyvemizde çil hastalığın oluşmaması için de üreticilerimizin meyvenin kürkten sıyrılma dönemini takip etmeleri ve mücadele için geç kalmamaları gerekir. Ancak mevsim yoğun yağışlı geçerse üreticilerimiz Çil ilacını mutlaka tekrarlamalıdır."