'Hiçbir şey yapılmadı'
Malatya'da boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından boş bir arazide defalarca bıçaklanan, Nursel Taşkın'ın kızı İrem Taşkın, koruma tedbirlerinin yetersiz olduğu için annesinin öldürüldüğünü savunarak, 'Annem psikolojik, fiziksel şiddet, hakaret, tehdit her şeye maruz kaldı. Biz bütün bu yaşananların hepsini şikâyet ettik ama hiçbir şey yapılmadı' dedi.
Geçtiğimiz günlerde Battalgazi ilçesi Selçuklu Mahallesi'nde yaşayan ve eşiyle boşanma aşamasında olan 3 çocuk annesi Nursel Taşkın, markete gitmek üzere evden çıktığı esnada Köprüağzı Caddesi'nde hakkında uzaklaştırma kararı bulunan İrfan Taşkın tarafından sokak ortasında bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Nursel Taşkın'ın ailesi baba evinde düzenlediği basın açıklamasında, Taşkın'ın boşanma aşamasındaki eşinden psikolojik, fiziksel şiddet, hakaret, tehditlere maruz kaldığını defalarca şikayet etmelerine rağmen korumanın yetersiz olduğu için öldürüldüğünü öne sürdü.
Devletten yardım bekledik ama gelmedi
Nursel Taşkın'ın kızı İrem Taşkın, gazetecilere yaptığı açıklamada, olay günü annesinden bir saat boyunca haber alamadığını olayı eve gelen polislerden öğrendiğini söyledi. Annesiyle gurur duyduğunu anlatan Taşkın, "Benim annem namusuyla şerefiyle öldü. Devletten yardım bekledik ama gelmedi. Karakollara gittik, şikâyetler ettik, mahkemeler açtık. O adam en ufak bir ceza alsaydı, böyle olmayacaktı. O yüzden hiçbirimiz susmayalım, sesimizi çıkaralım. Benim annem yıllarca şiddet gördü. Annem psikolojik, fiziksel şiddet, hakaret, tehdit her şeye maruz kaldı. Biz bütün bu yaşananların hepsini şikâyet ettik ama hiçbir şey yapılmadı. Bu ülkede daha çok Nursel Taşkınlar ölecek. Bu ilk olmadı son da olmayacak. Biz sesimizi çıkarmadığımız sürece daha çok anneler ölecek. Sesimizi çıkaralım çünkü kimse yardım etmiyor. Benim annemin devlete sığındığı kadar hiç kimse sığınmadı. 2 gün sonra o adam da diğer adamlar gibi salıverilecek. O vahşiler ve katiller aramıza girip toplum içerisinde dolaşacak. Çünkü bunların önü kesilseydi, bu kadar kadın ölmezdi. Benim annem çok güçlü bir kadındı, ayakları üstünde her zaman dimdik durdu. Bizim eğitimimiz için sürekli çalıştı ve çabaladı. Benin annem namusuyla, iffetiyle ayakta durdu. O katil bunu kaldıramadı. Biz gereken her şeyin yapılmasını istiyoruz. O adamın en ağır cezaları almasını istiyoruz” diyerek katilin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi" dedi.
Defalarca aile içi şiddet bürolarına başvurduk imzayla geri gönderdiler
Kardeşi Yüksel Malgaz ise, "Ben bugün 38 yaşında bir anne değil 38 yaşında bir baba toprağa verdim. Ben bugün kölelik isteyen bir cani tarafından katledilmiş, ablamı toprağa verdim. Benim ablam öldürülmemiş, katledilmiş. Boşama aşamasında olan bir kadın, defalarca aile içi şiddet bürolarına başvuran bir kadın neden korunmadı? Ben buradan sormak istiyorum. Neden bunların önlemleri alınmadı? Biz neden Nurselleri toprağa veriyoruz? Ben buradan büyüklerimizden yardım istiyorum. Ben koruma tedbirlerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz defalarca aile içi şiddet bürolarına başvurduk. Bizi her seferinde birer imzayla geri gönderdiler. Ablam koruma altına alınabilirdi "diye konuştu.
En ağır ceza verilsin
Kızının çocuklarının idaresi için çalışmak zorunda kaldığını söyleyen baba Vahdettin Malgaz da, "Çocukların okulu vardı evin ihtiyaçlarını kendi karşılamak zorundaydı. Bunun için işe gidip geliyordu ve bu cani bunu sürekli takip etti. Sürekli evin etrafında takipte imiş benim kızım akşam saatlerinde evin ihtiyaçları için markete gittiğinde bu cani onu takip etmiş ve bıçak ile parçalamış. Ben acile gittiğimde tanıyamadım yüzünde hep bıçak izleri vardı. Devletimizin bunlara en ağır cezayı vermesini istiyoruz. Bu iş bir gelenek haline geldi bu nereye kadar devam edecek bunlar birbirlerinden destek alıyorlar. Bu iş ilk değildir sonda değildir daha ne kadar kadını ölmesi lazım bu şekilde. Ben devletimizden bunun önleminin alınmasını istiyorum bu canilerin en ağır cezayı almasını istiyorum. Benim kızımın kendi ayakları üzerinde durmasını, çocuklarına tek başına bakmasını kendine yediremedi takip etti ve öldürdü. Biz vatandaş olarak ne yapabiliriz" şeklinde konuştu.
Toplumumuzda yeterli bir tepki bulunmamakta
Nursel Taşkın'ın Avukatı Tugay Merttunç ise, 1 Kasım 2021 tarihinde müvekkilim Nursel Taşkın boşanma aşamasında olduğu eşi tarafında vücudunun birçok yerine bıçak darbesi alarak öldürüldüğünü anımsatarak, "Bu büyük bir infial uyandırmıştır. Maalesef bu hususta toplumumuzda yeterli bir tepki bulunmamaktadır. Şunu söylemek isterim Türkiye'de her gün toplumun her tarafında yüzlerce kadın cinayeti ile karşılaşıyoruz. Kadın cinayetleri çok hassas bir konu olmasına rağmen yeterli önlemlerin alınmadığını görüyoruz. Başta meclis olmak üzere devletin önemli kurumlarının bu hususta daha pratik yaklaşımlar sergilemesi gerekiyor. Öncelikle bu hususa değinmek gerekiyor. Müvekkilim çok iyi bir insandı maalesef hayatının son 3-4 senesinde çocuklarına hem annelik hem babalık yapmak zorunda kaldı. Çünkü katil tarafından çocuklara bir destek sağlamadı bu sebeple kendisi hem anne hem baba olmak zorunda kaldı. Kendisi çocukların bakımı için gece gündüz çalışan gündelik işlere giden bir insandı. Bu sebeple bu vefakâr insan anılmayı buradan hak ediyordu" dedi.
Tasarlayarak öldürdü
Nursel Taşkın'ın tasarlanarak öldürüldüğünü dile getiren Merttunç, "Kasten öldürme suçunun Türk Ceza Kanununda 82. Maddesinde kasten öldürme suçunun nitelikli halleri bulunmaktadır. Nitelikli haller eşe karşı işlenmesi ayrıca tasarlayarak öldürmesi söz konusudur. Şahıs olay yerine bıçakla gelmiştir. Şahız maalesef müvekkilimi takip etmiştir ve maktulü en savunmasız halde yakalayarak vücudun birçok bölgesini bıçaklamak suretiyle katletmiştir. Burada düşünülmesi gerekenlerden biri de canavarca hareket etmesidir. Tüm bu sebeplerden dolayı belirtmek isteriz ki Türk Ceza Kanununda 82. Maddesinin tasarlayarak ve eşe karşı işlenmesi suretiyle ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılması için elimizden gelen bütün ceza yargılama sürecinin takipçisi olacağız. Son olarak da şu hususa değinmek istiyorum; Birincisi şahıs hakkında uzaklaştırma kararı varken, Nursel Taşkın tarafından şahsa dair birçok şikâyet olmuş olmasına rağmen gelinen aşamada maalesef bir kadımızın bir annemizi daha koruyamadığımızı görmüş olduk. Ayrıca boşanma aşamasında bir kadının devlet tarafından korunması gerekirken korunmamasının dikkate değer olduğunu düşünüyorum. Bu tür olayların tekerrür etmemesini istiyoruz" ifadesini kullandı. Merttunç, şahsın teslim olduğuna yönelik haberlerin asılsız olduğunu şahsın kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığını belirtti.