AK Parti bir sevdadır

Yalçınkaya, beraberindeki heyetle birlikte gazetemizi ziyaret ederek 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yalçınkaya, AK Parti tarafından alınan karar gereği kendilerinin belediye başkanlığı aday adaylığı başvurusu yapamayacaklarını anımsatarak, tanınırlığı artırmak amacıyla ziyaret gerçekleştirdiğini ifade etti. Yalçınkaya, “2002 yılından beri partinin davasının içerisindeyim. Partinin içerisinde birçok aktif görevde yer aldım. Son olarak Yeşilyurt İlçe Başkanı olarak görev yapmaktayım. Biz teşkilatçı olduğumuz için belediye anlayışının iki ayağı var. Birincisi belediye ayağı, diğeri vatandaş ayağı. Belediyenin bütün kararlarını alan bir belediye meclisi var başkanlığa bağlıdır meclis karar alır belediye hizmet yapar. Parti teşkilatı ve belediye ne kadar uyumlu çalışırlarsa o kadar çok hizmet alır. Bunun farkındayım ve mekanizmaların nasıl işlediğini biliyorum. Partiye, gençlik kollarına, kadın kollarına gelen bir belediye yönetiminde onların istediği güler yüzlü bir insanın olması istediklerini biliyorum.2002 yılından beri Malatya’da gitmediğim ilçe dokunmadığım insan kalmadı kamuoyuna yansımayabilir. Bu bilinçli bir tercihtir” dedi.

Biz partinin mutfağındayız

Yalçınkaya, “Biz partinin mutfağındayız. Teşkilatız esas görevimiz teşkilata taşıyıcı olup, çalışmalar yapmak ve yarına kardeşlerimizi hazırlamak. Belki vitrinde görünmeyebiliriz ama sahadaki çalışmaları organize eden biziz. Üyelik kayıtlarını, mahalle çalışmalarını sandık kurulu bizim çalışmalarımızla var olmaktalar. Vatandaşa dokunmak anlamında bir belediyeye talep yansıdığı kadar partiye de yansıyor. Bizde kurallara uygun olarak gereken yerlere iletmekteyiz. Vatandaşın duygularını biliyoruz. AK Parti refah seviyesini yükseltti bu yetmiyor. İnsanların gönlüne dokunmak gerekiyor. İnsanlar geçmişi unutabiliyor. İnsanların gönlüne temas etmeye devam etmemiz lazım” diye konuştu.

İlçenin gelişimini iyi planlamamız lazım

Başkan Yalçınkaya, “Belediyeler, yönetimler insanlara hizmet ettiği ölçüde vardır. Hizmetlerin vatandaşa birebir dokunduğu temas ettiği şey, olumlu yada olumsuz etkisini doğurur. Yine aynı şekilde belediye hizmetleridir. Siz oradaki insana bir su, kaldırım veya başka bir sosyal hizmetle olumlu tesir edersiniz etkisini anında alırsınız. Olumsuz tesir edersiniz etkisini anında alırsınız. Bizim ilçemiz bağlamında bakarsak Yeşilyurt ilçesi hem şehrin içerisinde göç alan bir durumda. Yıllık ortalama 4-5 bin civarında göç alıyor. Zaten nüfusu 320 bin civarında ve Türkiye genelindeki belki 25 ilden daha fazla nüfusa sahip. Bu kadar bu kadar büyük bir ilçenin doğal şekilde bu ilçenin gelişimini planlamanız lazım. Altyapı, imar sorunları, sosyal planlamalar, bunun rutin bir şekilde planlanması lazım. Her sene fazladan almış olduğunuz 5 bin kişilik göçü de düşünün. Bunları sürdürebilir olmanız lazım. Bu bizim 1.derecede önemli konumuz. Bu şehrin vitrinidir. Şehrin açılım alanıdır. Belli bir sosyal çevrenin ve çevreyle ilgili anlamda, belli bir fikre ulaşmış olan insanların yoğun olarak tercih ettiği bir yerdir. Bu anlamda önemlidir. İkincisi ekonomik anlamda belli bir çıtanın üzerindeki insanları bulunduğu alan olduğu için idare edilmesi zordur. Bu anlamda sosyal belediyecilik projenizi hayata getirmeniz lazım.  İnsanlara birebir dokunmanız lazım. İnsanların kalbine girmeniz lazım. Az ile yetinmeyen İnsanların olduğu bir ülke bu da handikap var mıdır? Dolayısıyla bunu yönetmek de çok kolay değildir. Bu sıkıntımız bütün belediyeler için var. Çevreyolunun altı veya üstü dediğimiz hizmet dağılımında sebepleri her ne olursa olsun sonuçları itibariyle adil olmayan bir netice vardır. Bu önceliklidir. Bizim mutlak suretle her kim olursa olsun bunu aşması çözmesi gerekiyor. Şehrin bir tarafındaki insanın diğer tarafında kimden hiçbir farkları yoktur. Şehirleşmenin geldiği alan itibariyle rahat bir şekilde belediyenin birtakım imkânlarından yararlanıyorlar. Ama bizim diğer taraftaki vatandaşlarımızı da hızlı bir şekilde en iyi ihtimalle buraya yaklaştırmamız lazım. Bu bizim için önemlidir. Bu sadece ilçe Belediyesi'nin düşüneceği bir şey değil. Her iki belediyenin ve Büyükşehir'in koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Sıkıntı burada. Aynı şekilde bir uyum içinde çalışılması gerekiyor. Şehri sadece bir aks üzerine düşünüp doğu-batı aksında bir cadde üzerinde formatlandırmak çözüm değil. Alternatif alt bölgeler oluşturulması lazım. Ve bir taşıyıcı olabilmesi için kamu yatırımlarının mümkün olduğu kadar dağılması lazım. En basit örneğini vereyim: DSİ için yapılan bir hizmet binası var. İnsanlar bunun orada ne işi var dediler. Ama şuanda doğal bir şekilde çevreye uyum sağlamış oluyor. Bizim diğer hizmetleri ve bu şekilde planlamamız bunu aşmamız lazım. Buradaki adaletsiz dağıtım her iki tarafın da birbirine yakın yaşam standardı sunmamız lazım” ifadesinde bulundu.

Bölgedeki yeşili koruyacağız

Yalçınkaya, “Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde yada Niyazi Mısri’nin şiirlerinden Malatya yeşilliği ile temiz su kaynakları ile insanlarının güzelliği ile rahatlığı ile ifade edilen bir yer için şuan üzerine bakıyoruz ki yeşili kaybediyoruz. Yeşillik olmamız lazım. Belki şehirlerin gelişimine engel olamayız ama kaliteli bir hizmet anlayışı ile planlama ile profesyonel bir yaklaşım ile yeşili koruyarak belki şehrin açılmasını değiştirebiliriz. Ama her halükarda yeşili korumamız lazım. Bana sorarsanız bağı bahçeyi apartman ya da villa alanı yapmaktansa Beydağı’na imara açmak gerekiyor. Belki bunun başka bir şekilde olması lazımdı. Bu yeşili o güzelliği muhafaza etmemiz lazımdı. Ama şehrin ülkenin gelişimi adına engel olamazsınız yapacağınız şey koordineli bir planlamayla yeşili ne kadar koruyabilirsek bu bizim karımız olur. Beton yığınları ile bir hayat süremeyiz” diye konuştu.